Loading...

“ANSYS: Mühendislik Simülasyonunda Güçlü Araçlar ve Uygulamalar”

Giriş

ANSYS, mühendislik ve tasarım süreçlerinde simülasyon, analiz ve optimizasyon yapmak için kullanılan endüstri standartlarını belirleyen bir yazılımdır. Geniş uygulama yelpazesi ve güçlü analiz yetenekleriyle ANSYS, mühendislik projelerinde doğru ve güvenilir sonuçlar elde etmek isteyen profesyonellerin tercihi olmaktadır. Bu yazıda, ANSYS’in temel özelliklerini, kullanım alanlarını ve sağladığı avantajları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

ANSYS Nedir?

ANSYS, mühendislik simülasyonları yapmak için kullanılan kapsamlı bir yazılım paketidir. 1970’lerde kurulan bu yazılım, zaman içinde genişleyen özellikleri ve güçlü simülasyon yetenekleri ile tanınır. ANSYS, yapısal, termal, akışkanlar mekaniği, elektromanyetik ve dinamik analizler gibi çeşitli mühendislik disiplinlerinde kullanılabilir.

ANSYS’in Temel Özellikleri

ANSYS, çeşitli mühendislik ihtiyaçlarına yanıt veren geniş bir özellik setine sahiptir. İşte ANSYS’in sunduğu başlıca özellikler:

Yapısal Analiz

ANSYS, mühendislik yapılarının dayanıklılığını ve performansını değerlendirmek için kapsamlı yapısal analiz araçları sunar. Bu analizler, malzeme özellikleri, yükleme koşulları ve çevresel etkileri dikkate alarak gerçek dünya koşullarında performans tahmini yapar.

Termal Analiz

Termal analiz, mühendislik tasarımlarının ısı transferi ve termal davranışını anlamak için kullanılır. ANSYS, sıcaklık dağılımını ve ısı akışını simüle ederek tasarımların ısı ile ilgili performansını optimize etmeye yardımcı olur.

Akışkanlar Mekaniği

ANSYS, akışkanlar mekaniği (CFD) analizi için güçlü araçlar sunar. Bu analiz, akışkanların hareketini ve etkileşimini modelleyerek mühendislik sistemlerinde akışkan dinamiklerini anlamayı sağlar.

Elektromanyetik Analiz

ANSYS, elektromanyetik alanların ve etkileşimlerin simülasyonu için kapsamlı araçlar sağlar. Bu özellik, elektriksel ve manyetik alanların performansını değerlendirmek ve optimize etmek için kullanılır.

Dinamik Analiz

ANSYS, sistemlerin zamanla değişen davranışlarını anlamak için dinamik analizler yapar. Bu, titreşim, sismik etki ve diğer dinamik yüklerin tasarım üzerindeki etkilerini değerlendirmek için kullanılır.

ANSYS’in Kullanım Alanları

ANSYS, birçok farklı endüstride geniş bir kullanım alanına sahiptir. İşte bazı önemli kullanım alanları:

Otomotiv Endüstrisi

Otomotiv mühendisliği, araçların güvenliğini, performansını ve yakıt verimliliğini artırmak için ANSYS simülasyonlarını kullanır. Çarpışma testleri, aerodinamik analizler ve motor performans değerlendirmeleri bu alanda yaygın olarak kullanılır.

Havacılık ve Uzay

Havacılık ve uzay endüstrisinde, ANSYS, uçaklar, roketler ve uzay araçlarının tasarımı ve performansını optimize etmek için kullanılır. Aerodinamik testler, yapısal analizler ve termal yönetim bu alandaki ana uygulamalardır.

Enerji ve Güç Sistemleri

Enerji sektöründe, ANSYS, enerji üretim tesislerinin, yenilenebilir enerji sistemlerinin ve güç dağıtım sistemlerinin tasarım ve optimizasyonunda kullanılır. Termal ve akışkanlar mekaniği analizleri bu alanda kritik öneme sahiptir.

Elektrik ve Elektronik

Elektrik ve elektronik mühendisliği, ANSYS’i devre tasarımı, elektromanyetik uyumluluk (EMC) ve ısı yönetimi konularında kullanır. Bu, elektronik cihazların güvenilirliğini ve performansını artırmak için önemlidir.

ANSYS’in Avantajları

ANSYS, mühendislik simülasyonları için birçok avantaj sağlar:

Hassasiyet ve Güvenilirlik

ANSYS, yüksek doğrulukta simülasyonlar sağlar ve mühendislik tasarımlarının gerçek dünya performansını doğru bir şekilde tahmin eder.

Entegre Araçlar

ANSYS, çeşitli mühendislik disiplinleri için entegre araçlar sunar, bu da karmaşık projelerde daha verimli ve uyumlu analizler yapılmasını sağlar.

Gelişmiş Teknoloji

ANSYS, gelişmiş algoritmalar ve kullanıcı dostu arayüzler ile en son teknolojilere sahiptir, bu da kullanıcıların daha hızlı ve etkili analizler yapmasına olanak tanır.

Ölçeklenebilirlik

ANSYS, farklı ölçeklerdeki projeler için uygundur. Küçük ölçekli tasarımlardan büyük ölçekli endüstriyel projelere kadar geniş bir uygulama yelpazesi sunar.

ANSYS Eğitim ve Destek Kaynakları

ANSYS kullanıcıları için çeşitli eğitim ve destek kaynakları sunar. ANSYS Learning Hub, çevrimiçi kurslar, web seminerleri ve teknik destek ile kullanıcıların yazılımı daha etkin kullanmalarını sağlar. Ayrıca, ANSYS’in resmi web sitesinde geniş bir dökümantasyon ve topluluk forumları bulunmaktadır.

Sonuç

ANSYS, mühendislik simülasyonlarında lider bir yazılımdır ve geniş özellik seti ile birçok endüstride kritik rol oynar. Bu yazıda, ANSYS’in temel özelliklerini, kullanım alanlarını ve avantajlarını detaylı bir şekilde inceledik. ANSYS, mühendislik projelerinde doğruluk ve verimlilik sağlamak için güçlü bir araçtır ve sürekli gelişen teknolojisi ile mühendislik dünyasında önemli bir yer edinmiştir.

Giriş

Blender, 3D modelleme, animasyon ve grafik tasarım alanında kullanılan açık kaynaklı ve tamamen ücretsiz bir yazılımdır. Profesyonel projelerden hobi çalışmalarına kadar geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden Blender, güçlü araçları ve esnek yapısıyla yaratıcı projeler için ideal bir platform sunar. Bu yazıda Blender’ın temel özelliklerini, kullanım alanlarını ve en iyi pratikleri inceleyeceğiz.

Blender Nedir?

Blender, 1995 yılında geliştirilmeye başlanan ve bugün dünya çapında milyonlarca kullanıcı tarafından kullanılan açık kaynaklı bir 3D modelleme yazılımıdır. Blender, yalnızca 3D modelleme ve animasyon değil, aynı zamanda video düzenleme, oyun geliştirme ve grafik tasarım gibi birçok farklı alanda da kullanılabilir. Üstelik Blender, güçlü topluluk desteği sayesinde sürekli olarak güncellenir ve yeni özelliklerle zenginleştirilir.

Blender’ın Temel Özellikleri

Blender, çok yönlü bir yazılım olarak kullanıcılarına birçok farklı özellik sunar. Bu özellikler, profesyonel düzeyde projeler gerçekleştirmek için gereken her türlü aracı içerir.

3D Modelleme

Blender, kullanıcılarına gelişmiş 3D modelleme araçları sunar. Bu araçlar, karmaşık geometrileri oluşturmak, düzenlemek ve optimize etmek için kullanılır. Blender, poligonal modelleme, sculpting, NURBS modelleme gibi çeşitli teknikleri destekler.

Animasyon

Blender, karakter animasyonu, hareket izleme ve rigging gibi profesyonel animasyon araçları sunar. Bu özellikler, animasyon projelerinde esneklik sağlar ve yüksek kaliteli sonuçlar elde edilmesine olanak tanır.

Simülasyonlar

Blender, fizik, sıvı, duman, saç ve parçacık simülasyonları gibi ileri düzey simülasyon araçları sunar. Bu araçlar, gerçekçi sahneler oluşturmak için kullanılır ve özellikle film, oyun ve reklam projelerinde yaygın olarak kullanılır.

Render Motorları

Blender, iki güçlü render motoruna sahiptir: Cycles ve Eevee. Cycles, fiziksel tabanlı bir render motorudur ve yüksek kaliteli, fotogerçekçi sonuçlar üretir. Eevee ise, daha hızlı render süreleri sunan bir real-time render motorudur. Her iki motor da farklı projeler için idealdir ve Blender kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre esneklik sağlar.

Video Düzenleme

Blender’ın video düzenleme araçları, temel kesme, birleştirme ve efekt ekleme işlemlerini gerçekleştirebilir. Bu özellik, özellikle animasyon projelerinde veya kısa video içeriklerinde kullanışlıdır.

Blender’ın Kullanım Alanları

Blender’ın kullanım alanları oldukça geniştir ve birçok farklı sektörde uygulanabilir.

Oyun Geliştirme

Blender, oyun karakterleri modelleme, animasyon ve çevre tasarımı gibi oyun geliştirme süreçlerinde yaygın olarak kullanılır. Blender’ın Unity ve Unreal Engine gibi popüler oyun motorlarıyla entegrasyonu, oyun geliştiricilerine esneklik sağlar.

Film ve Animasyon

Blender, kısa filmlerden uzun metrajlı animasyonlara kadar çeşitli film projelerinde kullanılır. Blender’ın animasyon araçları ve render motorları, yüksek kaliteli görseller oluşturmak için idealdir.

Mimari Görselleştirme

Blender, mimarlar ve iç mimarlar için güçlü bir araçtır. Mimari modellerin 3D görselleştirilmesi, ışıklandırma ve materyal uygulamalarıyla gerçeğe en yakın şekilde sunulabilir.

Ürün Tasarımı

Blender, endüstriyel tasarımcılar tarafından ürün prototipleri oluşturmak ve tasarımları görselleştirmek için kullanılır. Blender’ın modelleme ve render özellikleri, ürünlerin piyasaya sürülmeden önce gerçekçi prototiplerinin oluşturulmasına olanak tanır.

Blender’ın Topluluk Desteği ve Kaynaklar

Blender, güçlü bir topluluk desteğine sahiptir. Kullanıcılar, çeşitli forumlar, Discord grupları, YouTube kanalları ve eğitim siteleri aracılığıyla bilgi paylaşımında bulunabilirler. Blender Foundation tarafından sunulan resmi eğitim materyalleri, kullanıcıların Blender’ı öğrenmesine yardımcı olur.

Blender’a Yeni Başlayanlar İçin İpuçları

Blender’a yeni başlayanlar için öğrenme süreci bazen karmaşık görünebilir. Ancak, doğru kaynaklar ve bazı temel ipuçları ile bu süreç kolaylaştırılabilir.

Eğitim Materyalleri ve Kaynaklar

Blender Guru, CG Cookie gibi platformlar, Blender’ı öğrenmek isteyenler için harika kaynaklardır. Bu sitelerde, hem yeni başlayanlar hem de ileri düzey kullanıcılar için birçok eğitim videosu ve ders bulunmaktadır.

Blender Arayüzü

Blender’ın arayüzü başlangıçta karmaşık görünebilir, ancak birkaç temel öğe öğrenildiğinde, kullanıcıların projelerini daha hızlı ve etkili bir şekilde yönetmelerine olanak tanır. Kısayol tuşları, arayüzde gezinmeyi ve araçlara erişimi hızlandırır.

Projeler Üzerinde Çalışarak Öğrenme

Blender’ı öğrenmenin en iyi yollarından biri, küçük projeler üzerinde çalışmaktır. Basit modelleme projeleriyle başlayarak, daha karmaşık projelere doğru ilerlemek, Blender’daki becerilerinizi hızla geliştirmenizi sağlar.

Sonuç

Blender, 3D modelleme, animasyon, grafik tasarım ve daha birçok alanda sınırsız yaratıcılık sunan bir yazılımdır. Açık kaynaklı yapısı ve sürekli güncellenen özellikleri sayesinde Blender, hem profesyoneller hem de yeni başlayanlar için mükemmel bir araçtır. Bu yazıda, Blender’ın temel özelliklerini, kullanım alanlarını ve en iyi pratikleri inceledik. Blender’ı kullanmaya başlamak için bugün ilk adımı atın ve yaratıcılığınızı sınırsız bir şekilde ifade edin.

Giriş

Üretken yapay zeka (GenAI) teknolojileri, dil modellerinden görüntü üretimine kadar birçok alanda çığır açtı. Peki bu gelişmelerin temelinde yer alan transformatör mimarisi, gelecekte nasıl bir dönüşüm geçirecek? Üretken yapay zekanın bir sonraki büyük adımı ne olacak?

Transformatörlerin Geçmişi ve Başarıları

  • Transformatör mimarisinin doğuşu ve yaygınlaşması.
  • GPT, BERT gibi modellerin başarısı ve üretken yapay zekanın geldiği nokta.
  • Transformatörlerin yapay zeka dünyasındaki merkezi rolü.

Karşılaşılan Zorluklar

  • Günümüz transformatör modellerinin karşılaştığı teknik sınırlamalar.
  • Enerji verimliliği, ölçekleme sorunları ve veri gereksinimleri.
  • Yapay zeka model geliştirme süreçlerindeki darboğazlar.

Transformatör Mimarisi Nasıl Dönüşebilir?

  • Alternatif yapay zeka mimarilerinin yükselişi: Sınırlara meydan okuyan yeni yaklaşımlar.
  • Hibrid modeller ve çok modlu yapılar: Transformatörlerin gelecekteki potansiyeli.
  • Geliştirilmiş veri işleme teknikleri ve bu tekniklerin transformatörlere uygulanabilirliği.

Geleceğin Üretken Yapay Zekası

  • Transformatörlerin dönüşümünün GenAI üzerindeki olası etkileri.
  • Yapay zeka modellerinin daha yaratıcı ve insan benzeri hale gelmesi.
  • Endüstriyel uygulamalar: Transformatörlerin yeniden şekillendirilmesi hangi sektörleri değiştirebilir?

Yeni Nesil Uygulama Alanları

  • Sağlık: Kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturma ve biyomedikal araştırmalarda kullanımı.
  • Eğitim: Öğrenme süreçlerini bireyselleştiren ve öğrencilerin ihtiyaçlarına göre adapte olabilen sistemler.
  • Finans: Karmaşık finansal analizler ve öngörüler yapabilen, yatırım stratejilerini optimize eden GenAI çözümleri.

Sonuç: Dönüşümün Ötesi

  • Transformatörlerin evrimi, üretken yapay zekanın sınırlarını genişletebilir ve yeni ufuklar açabilir.
  • Ancak bu dönüşümün yönetimi ve etik sorular büyük önem taşıyor.
  • Yapay zeka dünyası için bir sonraki büyük sınırın ne olduğunu zaman gösterecek, ancak transformatörlerin bu yolculukta kilit bir rol oynayacağı kesin.
  • Yapay Zekanın Toplum Üzerindeki Etkisi

    • Yeni teknolojilerin istihdam, veri güvenliği ve mahremiyet üzerindeki etkileri.
    • Toplumun bu dönüşüme nasıl adapte olacağı ve yapay zeka ile insan iş gücünün nasıl entegre edileceği.
    • Üretken yapay zekanın sosyal eşitsizlikleri artırma potansiyeli ve bu konuda alınması gereken önlemler.

Giriş

Hukuk dünyası, tarih boyunca teknolojik gelişmelerden etkilenmiştir. Şimdi ise, GenAI (Genel Yapay Zeka) botları, avukatların yerini alabilecek mi sorusunu gündeme getiriyor. Yapay zekanın hukuk alanındaki potansiyelini ve olası etkilerini keşfedeceğiz.

    GenAI Botlarının Mevcut Durumu

  • Günümüzde yapay zeka, hukuki araştırmalar, belge inceleme ve taslak hazırlama gibi görevlerde avukatlara yardımcı olmaktadır.
  • GPT-4 gibi modellerin, karmaşık hukuki metinleri analiz edebilme, hatta belirli bir hukuki soruya cevap verebilme kapasitesine sahip olduğu örneklerle anlatılabilir.

    Yapay Zekanın Hukuk Uygulamasına Entegrasyonu

  • Hukuk bürolarının GenAI teknolojisini nasıl kullandığına dair güncel örnekler.
  • Müşteri hizmetlerinde chatbotların kullanımı.
  • Hukuki süreçlerin otomasyonu ve bu alandaki yenilikler.

    Yapay Zekanın Avantajları ve Sınırlamaları

  • Avantajlar: Hız, maliyet tasarrufu, tarafsızlık, büyük veri analizinde üstün performans.
  • Sınırlamalar: Empati eksikliği, etik sorunlar, kararların insan denetimi olmadan verilmesi durumunda ortaya çıkabilecek riskler.

    Hukukun Geleceği: GenAI Avukatlar

  • Yapay zekanın avukatları tamamen ikame edebileceği senaryolar.
  • İnsan avukatlar ile GenAI botlarının birlikte çalıştığı hibrit modeller.
  • Hukuki danışmanlık hizmetlerinin dijitalleşmesi ve GenAI botlarının buradaki rolü.

   Etik ve Yasal Sorunlar

  • Yapay zeka tarafından verilen hukuki tavsiyelerin sorumluluğu kimde olacak?
  • Hukuki kararların algoritmalar tarafından verilmesi etik mi?
  • Kişisel verilerin gizliliği ve yapay zeka.

    Sonuç

  • Hukukun geleceğinde yapay zekanın kaçınılmaz bir rol oynayacağı açık, ancak insan unsuru tamamen ortadan kalkmayacak. GenAI botları, avukatların yerini tamamen almak yerine onların işlerini daha verimli hale getirebilir.
  • Gelecekte, teknoloji ve hukuk arasındaki dengeyi bulmak hayati olacak.

En son Windows 11 sürümlerinde FAT32 boyut sınırı 32 GB’tan 2 TB’a taşınıyor.

**Microsoft, Windows 11’de FAT32 Bölüm Boyutu Sınırını 2 TB’a Çıkarıyor**

Microsoft, Windows 11’de FAT32 bölüm boyutu sınırını 32 GB’dan 2 TB’a yükseltmeye karar verdi. Bu değişiklik, 30 yıldan uzun süredir Windows işletim sistemlerinde uygulanan sınırlamayı ortadan kaldırıyor.

Windows ekibi, Perşembe günü yayınladığı  bir blog yazısında , “Format komutunu kullanarak diskleri komut satırından biçimlendirirken, FAT32 boyut sınırını 32 GB’tan 2 TB’a çıkardık” açıklamasını yaptı. Ancak, bu değişiklik şu an için yalnızca komut satırında geçerli; mevcut biçimlendirme iletişim kutusu hala 32 GB sınırını koruyor.

Bu sınır, ilk olarak Windows 95’in geliştirilmesi sırasında belirlendi. Eski Windows geliştiricisi Dave Plummer, bu yılın başlarında, 32 GB sınırının kendisi tarafından seçildiğini ve bu kararın uzun yıllar boyunca devam ettiğini açıkladı. Plummer, “Bu sınır o sabah keyfi olarak belirlendi ve kalıcı bir yan etki olarak bizimle kaldı,” dedi.

Windows, uzun zamandır 2 TB’a kadar FAT32 bölümlerini okumayı destekliyordu, ancak bu bölümleri oluşturmak üçüncü taraf araçlar gerektiriyordu. Microsoft’un ilerleyen Windows 11 sürümlerinde biçimlendirme GUI’sini güncelleyerek bu süreci daha da kolaylaştırması bekleniyor.

FAT32 bölümleri için boyut sınırı kaldırılırken, FAT32 birimlerinde bireysel dosyalar için hala 4 GB’lık bir boyut sınırı bulunmaktadır. FAT32, günümüzde exFAT gibi alternatiflerin gerisinde kalsa da, birçok eski cihazda kullanılmaya devam ediyor.

Realme, yeni 320W SuperSonic Charge sistemiyle dünyanın en hızlı akıllı telefon şarj teknolojisini tanıttı. Bu ayın başlarında Shenzhen’de düzenlenen etkinlikte duyurulan teknoloji, boş bir akıllı telefon pilini 5 dakikadan kısa sürede tamamen şarj edebiliyor. Desteklenen telefonlar, sadece bir dakikada %26, iki dakikadan kısa sürede ise %50 şarj olabiliyor. Tam şarj süresi ise 4 dakika 30 saniye.

Bu teknoloji, önceki rekor sahibi Xiaomi Redmi’nin 2023 başında tanıttığı 300W şarj cihazını geçerek yeni bir rekora imza attı. Realme’nin bu yeniliği, tipik sıralı şarj yönteminden farklı olarak birden fazla pil hücresini aynı anda şarj ediyor. Ancak Realme’nin demo modelinde kullanılan katlanabilir tasarım, uydu panellerinin şeklini taklit eden dört hücreye sahip ve bu, geleneksel pillere kıyasla daha yüksek bir 4.420 mAh kapasite sunuyor.

Realme’nin şarj cihazı, 240W şarj cihazından ve 2,34 W/cc adaptöründen önemli bir gelişme gösteriyor. Yeni “Pocket Cannon” adaptörü, santimetre küp başına 3,3 watt’lık etkileyici bir güç yoğunluğuna sahip. Bu adaptör, UFCS, PD ve SuperVOOC gibi çeşitli hızlı şarj protokolleriyle uyumlu ve çift USB-C portu üzerinden Realme telefonlar için 150W, dizüstü bilgisayarlar içinse 65W’a kadar güç sağlıyor.

Çinli telefon üreticileri arasında çılgınca hızlı şarj, son yıllarda bir tür saplantı haline geldi. Ancak, prototip sistemler genellikle yüksek watt değerleri sergilese de, gerçek üretim modelleri genellikle yaklaşık 150W civarında kalıyor. Pilleri maksimum kapasiteye zorlamak, uzun ömürlülüğü etkileyebilir ve aşırı ısınmaya neden olabilir.

Realme, güvenlik önlemleri olarak telefonun pilinden gelen yüksek voltajları izole etmek için bir “AirGap” voltaj transformatörü entegre etti. Bu teknoloji, voltajı temassız elektromanyetik dönüşüm kullanarak telefon dostu 20V’a düşürür ve %93’lük etkileyici bir şarj verimliliği sağlar.

SuperSonic Charge teknolojisinin gerçek dünya kullanımında ne kadar etkili olacağını ise, ürünler piyasaya çıktığında göreceğiz.

“Zombi yıldızı” hala bazı sırları barındırıyor

Kozmik saati 800 yıl geriye, MS 1181 yılına alalım. Çinli ve Japon yıldız gözlemcileri, gece gökyüzünde yaklaşık altı ay boyunca parlayan ve ardından kaybolan bir “misafir yıldıza” tanık oldular. O dönemde, bu gözlemlerinin bir süpernova patlamasına işaret ettiğini bilmiyorlardı. Modern astronomi sayesinde, bu kadim fenomenin, yani SN 1181’in gizemlerini çözmeye bir adım daha yaklaşıyoruz.

2021 yılında, Los Angeles’taki bir amatör gökbilimcinin gözlemleri, Manchester Üniversitesi’ndeki araştırmacıların SN 1181’i izlemelerini sağladı. Bu izleme, süpernovanın kökeninin kuzey takımyıldızı Cassiopeia’da, yaklaşık 7.000 ışık yılı uzaklıktaki bir bulutsudan geldiğini ortaya koydu. Tipik olarak, SN 1181’in Tip Ia kategorisindeki bir süpernova, patlamayı tetikleyen beyaz cüce yıldızının tamamen yok olmasıyla sonuçlanır.

Ancak, SN 1181 sıradan bir olay değildi. Cassiopeia bulutsusunun merkezinde hâlâ yavaşça dönen bir “zombi yıldızı” bırakarak tamamen yok olmaktan çok az bir mesafede kaldı. Bu ölü ama yok olmamış kalıntının varlığı, SN 1181’in tipik bir Tip Ia süpernovası olmadığını, daha nadir bir Tip Iax olayı olduğunu gösterdi. Bu tür bir olay, iki beyaz cüce yıldızının birleşmesiyle tetiklenen ve yaygın elementlerden sıyrılmış bir zombi yıldızı oluşturan bir patlama türüdür.

Gizem daha da derinleşti. Tokyo Üniversitesi’nden Takatoshi Ko liderliğindeki Temmuz ayında yayımlanan bir çalışmada, SN 1181’in kalıntısının yüzyıllar boyunca evrimini yeniden yapılandırmak için bilgisayar modellemesi kullanıldı ve Tip Iax imzası doğrulandı. Ancak simülasyonlar, patlamadan sonra iki belirgin şok dalgası deseni olduğunu ortaya koydu. Birinci dalga, orijinal süpernova patlamasında fırlatılan malzemelerden oluşurken, ikinci dalga, zombi yıldızının son 100 yıl içinde nükleer ölü ağırlık olmasına rağmen yeniden tutuştuğunu gösteriyordu.

Ko, CNN’e yaptığı açıklamada, başlıca teorilerinin tamamlanmamış Iax patlamasının geride yeterince yörüngesel enkaz bırakmış olabileceği ve bu enkazın, geride kalan beyaz cücenin güçlü yerçekimi etkisiyle yeniden tutuşmasını sağlayacak taze yakıt sağlamış olabileceğini belirtti. Şu anda gökbilimciler, SN 1181’in sırlarını çözmek için en büyük teleskoplarını bu kalıntıya odaklıyor. Hawaii’deki Subaru Teleskobu ve New Mexico’daki Çok Büyük Dizi radyo gözlemevi, bu “ölümsüz” yıldızın yeniden ateşlenmesine neyin neden olduğunu belirlemek için gerekli yüksek çözünürlüklü verileri sağlayabilir.

Giyilebilir robotik uzuvlar, Ay’da düşmelerden sonra iyileşmeyi kolaylaştırabilir.

NASA’nın astronotlarının Ay yüzeyinde ağır çekimde düşüp zıplamalarını gösteren blooper videoları, izleyenlere eğlenceli gelebilir. Ancak, Ay’daki yer çekimi Dünya’nın altıda biri kadar olduğundan, bu düşük çekimde hareket etmek hiç de kolay değildir, özellikle de üzerinizde sıkı bir uzay kıyafeti varken ve zorlu görevleri tamamlama baskısı altındaysanız. Bu durum, astronotlar için ciddi zorluklar doğuruyor ve işte tam da bu nedenle MIT’den makine mühendisliği profesörü Harry Asada ve ekibi, astronotların düşme sonrası hızlıca toparlanmalarını sağlamak amacıyla “SuperLimbs” adını verdikleri giyilebilir robotik uzuvlar geliştirmeye başladı.

“SuperLimbs” başlangıçta inşaat işçileri ve gemi yapımcıları gibi ağır iş koşullarında çalışanlara yardımcı olmak için tasarlanmıştı. Ancak bu robotik uzuvlar, NASA’nın Artemis görevi kapsamında Ay’da görev yapacak astronotlar için de ideal bir çözüm olarak öne çıkıyor. Bu uzuvlar, astronotların sırt çantasına yerleştirilen bir yaşam destek sistemi, kontrol cihazı ve motorlar sayesinde çalışıyor. Sırt çantasından çıkan bu robotik uzuvlar, astronotun düşmesi durumunda devreye girerek onu yeniden ayağa kaldırabiliyor.

NASA’nın Artemis görevinin önemli bir parçası olarak, astronotlar Ay’da ilk kalıcı üssü inşa edecekler. Bu, bir dizi araç dışı aktivite (EVA) gerektiren, fiziksel olarak oldukça zorlu bir proje. EVA sırasında düşme riski oldukça yüksek olduğundan, astronotların güvenliğini sağlamak ve iş verimliliklerini artırmak büyük bir önem taşıyor. Doktora öğrencisi Erik Ballesteros, “SuperLimbs’in, astronotların düşme sonrasında daha hızlı toparlanmalarına yardımcı olabileceğini ve bu sayede daha üretken olarak EVA sürelerini uzatabileceklerini düşünüyoruz” diyor.

Bu yenilikçi robotik uzuvlar, astronotların Ay’da karşılaşacakları fiziksel zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olmayı hedefliyor ve Ay’da sürdürülebilir bir insan varlığı kurmanın kritik bir parçası olarak görülüyor.

Araştırmacılar minik robotlara güç sağlamak için saç teli inceliğinde pil geliştirdiler

Küçük robotların en büyük zorluklarından biri, doğal olarak boyutlarıdır. Robot ne kadar küçükse, bileşenleri geliştirmek o kadar zorlaşır. Özellikle güç kaynağı bulma konusu, bu minik cihazlar için en önemli sorunlardan biridir. Bazı mikro robotlar, ihtiyaç duydukları küçük elektrik miktarını sağlamak için fotodiyot gibi akıllı çözümler kullanır. Ancak, daha karmaşık sistemler için özel güç kaynakları gerekecektir.

MIT’deki araştırmacılar, bu hafta, insan vücudunda ilaç taşıma veya gaz sızıntılarını tespit etme gibi görevlerde kullanılabilecek minik piller geliştirdiklerini açıkladı. Bu özel olarak tasarlanmış güç kaynakları, sadece 0,1 milimetre uzunluğunda ve 0,002 milimetre kalınlığında, yani neredeyse bir saç teli kalınlığında. Bu kadar küçük olmalarına rağmen, bu piller 1 volta kadar elektrik üretebiliyor ve bu enerji, bir sensörü, devreyi veya hatta hareketli bir aktüatörü çalıştırmak için yeterli.

Makalenin kıdemli yazarı Profesör Michael Strano, bu gelişmenin robotikte büyük bir devrim yaratabileceğini belirtti. Strano, “Pile robotik işlevler ekliyoruz ve bu bileşenleri cihazlara entegre etmeye başlıyoruz,” diye açıkladı. Bu yeni teknoloji, robotik cihazların fonksiyonlarını artırmak için önemli bir adım olabilir.

Sistemler hâlâ harici bir cihaza bağlı olarak çalışıyor olsa da, araştırmacılar, bu küçük robotların tamamen bağımsız olmasını sağlayacak bir güç kaynağı geliştirebileceklerine inanıyor. Ayrıca ekip, ürettikleri pillerin voltaj seviyesini artırmak için de çalışmalarını sürdürüyor.

Strano, “Bu, robotik çalışmalarımızın merkezinde yer alacak,” diye ekledi. “Tıpkı bir elektrikli arabayı bataryanın etrafında inşa ettiğimiz gibi, bir enerji kaynağının etrafına bir robot inşa edebiliriz.”

Planlanmış paylaşımlar da geliyor ama şu an değil.

Meta CEO’su Mark Zuckerberg, içerik oluşturucuların ve işletmelerin takipçi kitlesi oluşturmasını ve hayranlarla bağlantı kurmasını kolaylaştırması gereken Threads’e gelecek bazı yeni özellikleri duyurdu . En büyük araç, temelde bir analiz platformu olan Insights adlı bir şey.

Insights, kullanıcılara içerik görüntüleyen ve içerikle etkileşim kuran kişilerin yaş, cinsiyet ve konumlarıyla ilgili verilerle trafiğe dair yakınlaştırılmış bir görünüm sunar. Bu bilgiler ayrıca dönüşüme yardımcı olmak için takipçiler ve takipçi olmayanlar olarak ayrılabilir.

Meta, son birkaç gündür Insights’ı test ediyor ve özellikle büyük takipçi kitlesine sahip kullanıcılar için oldukça faydalı görünüyor. Bu, markalar, içerik oluşturucular ve güçlü kullanıcılar için geçerli. Ancak, diğer kullanıcıların da bu özelliği deneyimlemesi eğlenceli olabilir.

Yeni güncellemeyle birlikte, kullanıcılar artık aynı anda birden fazla taslak oluşturabilecek. Önceki sürümde, yeni bir taslak mevcut taslağın yerini alıyordu, bu yüzden kullanıcılar yalnızca bir kez taslak oluşturma fırsatına sahipti. Meta, gönderi planlama özelliği üzerinde çalışıyor, ancak bu özellik henüz hazır değil. Ayrıca, masaüstü istemcisinde sabitlenmiş sütunları sürükleyip bırakma imkanı da sunulacak. Bu özellik, Insights sayfasıyla entegre çalışacak.

Threads, sadece bir yıl içinde 200 milyon kullanıcıya ulaşarak ciddi bir ivme kazandı. CEO Mark Zuckerberg, bu sayıyı bir milyara çıkarmayı hedefliyor. Zuckerberg, yakın zamanda yaptığı bir kazanç görüşmesinde, “Bu şirketi 20 yıldır inşa ediyoruz ve milyarlarca kişiye hizmet eden bir uygulama geliştirmek için çok fazla fırsat var,” dedi. “Tabii ki, o zamana kadar yapılacak çok iş var.”

Threads’i düzenli olarak kullanan biri olarak, platformun titreşimlerinin kusursuz olduğunu düşünüyorum, özellikle diğer uygulamalarla karşılaştırıldığında. Ancak, bazı geliştirmelere ihtiyaç var. “Sizin İçin” algoritması oldukça yavaş çalışıyor ve bazen eski gönderileri gösteriyor. Ayrıca, platformun siyasete ve haberlere karşı belirgin bir önyargısı var; bu tür içerikler sıklıkla “potansiyel olarak hassas” etiketi altında sınıflandırılıyor. Bu durum, Threads’in halka açık bir sosyal medya platformu olarak haberleri boğma eğiliminde olduğunu gösteriyor.